27 Şubat 2020 Perşembe

Corona Virüsü


BAK ŞU CORONA VİRÜSÜNE!
            Sevgili dostlar, bugünlerde bütün dünya diken üstünde. Neredeyse dünyanın her yerinde endişe ve korku hakim. Bunun sebebi ise, çok küçük bir canlı türü olan ve Çin'de ortaya çıkan "Corona" virüsü (COVID-19)'nün yarattığı geniş olumsuzluklar yelpazesi. İlk olarak 31 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Wuhan kentinde tespit edilen bu virüs, diğer virüslerden daha öldürücü görünmüyor. Ölüm insidansı yüzde iki civarında, ancak diğerlerinden daha süratli yayılma eğilimi olduğu biliniyor ve bütün dünyayı tedirgin eden de hastalığın (henüz ilan edilmemesine rağmen) pandemiye dönüşme olasılığı. Size burada hastalıktan ve virüsten değil, yarattığı iklimin sosyal ve ekonomik olarak ne ifade ettiğinden bahsetmeye çalışacağım.
            Kapitalizmin küresel düzeyde oluşturduğu işbölümü ve bu işbölümüne dayalı ekonomik sistem, ürettiği eşitsiz ilişkiler, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından yarattığı bağımlılık boyutuyla ciddi eleştirilerle karşılaşmıştır. Ancak bu eleştiriler, kapitalizmin oluşturduğu hegamonik küresel sermaye hakimiyetinde sistemi değiştirme ve dönüştürme gücüne sahip değildir. Zaman zaman ortaya çıkan krizler, sisteme kendisini ortaya çıkan yeni duruma göre yeniden üretip varlığını sürdürebilme olanağını sağlamaktadır. Bu krizlerin konusu, bölgesel risklerden küresel risklere kadar farklı bir yelpazede olabilmektedir. Günümüzde yaşadığımız, bölgesel olarak başlayan ve dünyaya yayılma eğilimi gösteren krizin ise, öncekilerden bir farkı bulunmaktadır. Hastalığın ortaya çıkışından itibaren dünya ekonomisinin en büyük üretim üssü olan Çin, ciddi bir ekonomik ivme kaybına uğramıştır. Hem hastalığın yayılmasını önlemeye yönelik olarak uygulanan tedbirler, hem de üretim ve siparişlerin yavaşlaması, Çin'in kendi ekonomik sorunu olmaktan çıkmış ve bütün dünya ekonomisini tehdit eder boyuta gelmiştir. Hastalığın diğer ülkelerdeki yayılma ihtimalinin gün geçtikçe artması, bu risklerin bütün dünyaya virüsle birlikte yayılmasına sebep olmuştur. Elbette kapitalizm bu durumdan küresel işbölümünün yeniden üretilmesi bağlamında gerekli dersleri çıkaracaktır. Belki farklı yöntemlerle yeni sistemin uzun yıllara varan kurgulanması da mümkün olabilecektir. Ancak konunun bir başka boyutu vardır ki, kapitalizmi doğrudan doğruya tehdit etmektedir.  
            Hastalığın ortaya çıkışıyla beraber, insanlar arasında yayılan paniğin virüsün yayılma hızından daha fazla olduğu görülmektedir. Bu panik, kısa dönemli tüketim alışkanlıklarını değiştirmesinin yanında kapitalizmin zayıf noktasını bir kez daha ve altı kalın çizgilerle çizilmiş olarak ortaya çıkarmıştır. Bu zayıf nokta üretim tarzı ve buna dayalı tüketim kültürüdür. Sistem her zaman ihtiyaçtan fazla tüketimi merkezine alırken, bunu sağlamak için (Gramsci'nin tabiriyle) toplumsal sürecin tamamını içeren hegemonyayı kullanır. Kavramın içeriğindeki kültürel ve sosyal boyut, onu aşılması güç bir engel haline getirir. Mevcut durumda yaşanan panik ortamı, hegemonyanın kontrol alanının dışına kolayca çıkabilme riskini taşımaktadır. İşte bu kapı, kapitalizmin bütün bir sistem olarak sorgulanmasının başlangıcına giden yola açılmaktadır. Özellikle son dönemde borsalarda ve para piyasalarında yaşanan büyük çalkantı, corona virüsüne özel olarak belki birkaç ay içerisinde suların durulmasıyla sonuçlanabilir. Ancak bireylerin panik ortamında aldığı kararların piyasalar üzerindeki etkisi, sanılandan çok daha uzun sürebilir. Bu uzun etkinin türevi, devletlerin üretim, istihdam, sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerini de içine almaktadır. Benzer bir durumda ortaya çıkacak risklerin türevleri ise, bugünkünden çok daha ağır koşullar oluşturabilir ve bir çok toplum böyle bir yükün altından kolaylıkla kalkamaz. Bunun sürdürülebilir bir zemine oturabilmesi için toplumsal düzeyde tüketim alışkanlıklarının ve buna bağlı olarak üretimi tarzının yeniden sorgulanmasının zamanı, bir daha görmezden gelinemeyecek derecede gelmiştir. Kapitalizmin olumsuzlukları konusunda yazılan ve konuşulanların yapamadığını bir corona virüsü yapmıştır. Dünya artık aynı dünya olmayacaktır.  
Sevgilerimle...