18 Mayıs 2019 Cumartesi

Oltadaki Balık 2


Teknoloji geliştikçe hayatımızı kolaylaştıran birçok ürün de piyasaya sürülmektedir. Bu ürünlerin tanıtımı (reklamı) yapılırken, bizim o ürünü aldığımızda hayatımızın ne kadar ve ne şekilde kolaylaşacağını bilmemiz değil hayal etmemiz istenmektedir. Çünkü hayaller her zaman gerçekten daha kusursuzdur ve reklamlar insanda bu hayale ulaşma isteği yaratır. Bu nedenle birçoğumuzun evleri, kullandığımızda hayatımızın ne kadar kolay olacağını hayal ederek aldığımız ve nadiren kullandığımız ürünlerle doludur. Kapitalist sistem, hayalleri bir şekilde kurgulanan ve bu hayalleri gerçekleştirmek için borçlanmayı göze alan insanların bu zayıf yanı üzerinde yükselmektedir. Bunu yaparken kullandığı en ölümcül silahı ise reklamlardır.
               Reklamı insanların hayal dünyasını kurgulamak üzerine yapılan bir faaliyet olarak görmek mümkündür. İnsanların hayal dünyalarına (bilinçaltlarına) ulaşabilmek için görsel ve işitsel öğelerden faydalanılmaktadır. Ancak teknolojinin sağladığı yeni imkânlar da reklam için etkili birer araca dönüşebilmektedir. Evinizde sakin bir akşamüstü oturup kahvenizi yudumlarken bir anda telefonunuz çalar. Bu beklenmedik telefonu açtığınızda karşınızdaki kişi, sizi önce firmasının kurumsal kimliğinin ne kadar güçlü olduğuna inandırmak için görüşmenizin kayıt altına alındığını söyler. Sonra evinizde kullandığınız internet veya televizyon hizmetinin aylık ödemelerinde kısmi bir indirim karşılığında sizden 12-24 aylık abonelik taahhüdü almaya çalışır. Siz bütün olan biteni yorumlamak için düşünme zamanı bulamadan taahhüt altına giriverirsiniz. Balık oltadadır, sıra her ay sabit bir ücreti o balığın ağzından almaya gelmiştir.
            Bir başka telefon görüşmesinde sizi ücretsiz tatil hediyesiyle birlikte devre-mülk tanıtım görüşmesine çağırabilirler. Ya da size bir ürünün tanıtımını yapıp, onu almanız için sizi ikna edebilirler. Yöntemler farklı olsa da kullanılan araçlar birbirine benzemektedir. Bilgisayarınızın başına oturduğunuzda e-postalarınızı açınca birçok ticari postanın gelmiş olduğunu görürsünüz. Sürekli olarak etrafımızdaki teknolojik oltaların arasında onlara takılmamaya çalışmak için azami bir çaba sarf etmeniz gerekmektedir. Uluslararası ve ulusal tüketici örgütleri de bu konuda tüketicileri sürekli uyarmaktadır. Ama burada önemli bir sorun vardır. Çoğu zaman telefon ve e-postalarımız bizim isteğimiz dışında ticari kullanıcıların ellerine geçmektedir.
            İçinde temel ahlaki duyguları bile bulunmayan insanlar, e-posta ve telefon numarası ticareti yaparken, asıl sorun bu ticareti yapanların her zaman alıcı bulabilmeleridir. Bu ticaretin alıcı tarafında olanların ahlaki değerleri de elbette değerlendirilmesi gereken bir başka konudur. Ancak tüketiciler şunu unutmamalıdır; kapitalist sitemde kâr güdüsü, her türlü ahlaki değerin önünde gelir. Bu nedenle bu tür oltaları birbirine bağlayıp, asla bu usulle pazarlanan bir mal ya da hizmete ilgi göstermemek, bu oltayı atanları evlerine boş göndermek için atılacak ilk adım olabilir. Daha da önemlisi, hayallerinizin hiçbir zaman gerçeklerle karşılanamayacağını bilmenizdir. Saygılarımla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder